Parazitolojide Moleküler Araştırmalar Çalışma Grubu (ParMAG)

 

     Yirminci yüzyılın sonlarında biyoteknoloji alanında kat edilen ilerlemeler, enfeksiyon hastalıklarının tanısında uygulanan modern tekniklerin gelişmesi ile neticelenmiştir. Bu gelişmeler bilimin her alanını olduğu gibi parazitoloji disiplinini de etkilemiştir. Çeşitli organizmaların izolasyonu, tanımlanması ve kökenleri arasındaki ilişkinin belirlenmesi esasına dayanan moleküler yöntemler; günümüzde parazitolojik tanıda geleneksel yöntemlerle birlikte veya tek başlarına kullanılmaya başlanmış ve hatta sadece tanısal amaçlı değil tedavinin yönlendirilmesi, epidemiyolojik-ekolojik çalışmalar ve kontrol programlarında da kullanım alanı bulmuştur.

      Bilim ve teknolojideki gelişmelere paralel, parazitolojik tanıda ucuzluğu, etkinliği ve pratikliği hiçbir zaman tartışılmayacak olan geleneksel yöntemlerin yanında ve özellikle de onların yetersiz kaldığı durumlarda hızlı, doğru ve kesin sonuç verebileceğimiz moleküler teknikler giderek daha sık kullanılmaya başlanmıştır. Zira, doğru ve etkin tedavi stratejilerinin geliştirilebilmesi için erken ve doğru tanı esastır.  Paraziter hastalıkların direkt tanısı; eskiden beri morfolojik tanı, kültür yöntemleri veya hayvan inokülasyonu ile konula gelmiştir. Bir asrı aşkın süredir parazitolojinin temelini oluşturan morfolojik tanı yöntemleri özellikle ekonomik olmalarıyla ön plana çıkmış, kültür yöntemi ile birlikte altın standart olarak kabul edilmiştir. Ancak bu yöntemlerin tüm bu olumlu yönlerinin yanında yetersiz kaldığı durumlar da yok değildir. Direkt ya da boyalı mikroskobik bakının özellikle çok küçük parazitlerin tanısında yetersiz kaldığı bilinmektedir. Kültür ve hayvan inokülasyonu yöntemlerinin bazen uzun zaman alması bazen de ilgili patojen için kültür ve deney hayvanı imkânının olmaması, ya tanı konulamamasına ya da cins düzeyinde tanı ile yetinilmesine sebep olmaktadır. Bütün bu kısıtlılıklar; morfolojik tanının yetersiz kaldığı durumlarda moleküler yöntemlerin de gerekliliğini doğurmuştur. Paraziter hastalıklarda doğrudan ve hızlı tanı sağladıkları için moleküler parazitolojik testler artık öncelikli tanı yöntemleri arasına girmiştir.

      Diğer taraftan, epidemiyolojik çalışmalar da artık nükleik asit amplifikasyonuna dayanan moleküler düzeyde tanımlanmayı gerekli kılmaktadır. Ayrıca parazitlere karşı geliştirilecek DNA, protein veya subünit aşı çalışmaları ancak moleküler yöntemlerle yapılabilmektedir. Serolojik test kitlerinin geliştirilmesinde kullanılacak rekombinant proteinlerin elde edilmesi de moleküler yöntemlerle mümkün olmaktadır. Sonuçta; gerek tanısal, gerek epidemiyolojik, gerekse inovatif maksatlı olsun moleküler parazitoloji artık parazitolojinin vazgeçilmez bir disiplini haline gelmiştir.

      Parazitolojide Moleküler Araştırmalar Çalışma Grubu (ParMAG) öncelikle moleküler parazitoloji alanında çalışmakta olan bilim insanlarını bir araya getirmek, bilgi ve deneyimlerini paylaşarak ülkemizde bu bilim alanının gelişmesine katkı sağlamak amacıyla kurulmuştur. ParMAG ayrıca, moleküler parazitoloji alanındaki prensip ve uygulamalarla ilgili temel ve ileri düzey bilginin aşamalı olarak paylaşılması, uygulamalarda standardizasyonun sağlanması, moleküler parazitolojik testlerin yapıldığı referans laboratuvarların kurulabilmesi için gerekli alt yapı ve organizasyona katkı sağlanması amaçlarını da taşımaktadır.

      Grubumuz, çalışmalarını her ne kadar Parazitoloji alanında yapacak olsa da bütün bu çalışmaları interdisipliner bir anlayış içerisinde yürütmek arzusundadır. Bu itibarla ParMAG içerisinde yer almak ve çalışmalarımıza katılmak isteyenler özgeçmiş ve yayın listeleri ile birlikte aşağıda belirtilen e-mail adresine müracaat edebilirler. Türkiye Parazitoloji Derneğimizin girişim ve katkıları ile kulmuş bulunan grubumuzun toplantı tarih ve yerleri derneğimiz web sayfası duyurular kısmında ilan edilecektir. Ülkemizde moleküler parazitolojinin gelişmesi ve daha etkin duruma getirilebilmesi açısından yapacağınız her türlü katkı ve öneri, grubumuz tarafından memnuniyetle dikkate alınıp değerlendirilecektir.

      Çalışma grubunun, konu ile ilgilenen henüz eğitim almakta ya da eğitimini tamamlamış ve mesleki gelişimini sürdürmekte olan tüm bilim insanlarına ve Parazitoloji camiasına faydalı olması dileklerimle...

      Prof. Dr. Süleyman Yazar

      Başkan

e-posta: syazar@erciyes.edu.tr

İsim

Görev yeri

Görevi

Prof. Dr. Süleyman Yazar

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji AD, Kayseri

Başkan

Prof. Dr. Murat Hökelek

İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji AD, İstanbul

Üye

Prof. Dr. Soner Kotlaş

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji AD, Adana

Üye

Prof. Dr. Sami Şimşek

Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji AD, Elazığ

Üye

Prof. Dr. Salih Kuk

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji AD, Kayseri

Üye

Doç. Dr. Gülden Sönmez Tamer

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji AD, Kocaeli

Sekreter

Doç. Dr. Alpaslan Yıldırım

Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji AD, Kayseri

Üye

Doç. Dr. Özlem Miman

İzmir Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji AD, İzmir

Sekreter

Doç. Dr. Özgür Koru

GATA Parazitoloji Bilim Dalı, Ankara

Üye